KPMG, Gayrimenkul Kredileri Barometresi 2016 araştırmasında 21 ülkeden yaklaşık 100 bankanın temsilcileriyle görüştü. Araştırmanın sonuçlarına göre, Çin’deki ekonomik büyümenin yavaşlaması, Rusya ile AB arasındaki gerilim ve Avrupa’daki artan terör olayları belirsizliği körükledi. Birleşik Krallık ve Almanya gayrimenkul yatırım hacminde kan kaybederken ilgi kuzeye kaydı; İsveç ve Finlandiya yeni cazibe merkezleri olma yolunda yükseliyor
KPMG’nin Gayrimenkul Kredileri Barometresi 2016 araştırmasını değerlendiren KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Sinem Cantürk, “Gayrimenkul yatırım hacmi Birleşik Krallık’ta yarı yarıya, Almanya’da ise üçte bir azaldı. Fransa, 10 milyar euroya yaklaşan yatırım hacmiyle, 2014 yılında kazandığı üçüncülüğü geri aldı. 2016 yılının ilk yarısındaki en büyük yatırım piyasaları arasında yıllık bazda en yüksek artış Finlandiya’da yüzde 34 ve İsveç’te yüzde 29 artış gerçekleşti” dedi. Rusya dahil olmak üzere Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin büyüme potansiyeline dikkat çeken Cantürk, “Rusya, Orta ve Doğu Avrupa bölgesi, 2016 yılının ilk yarısında yaklaşık 6,5 milyar euro toplam yatırım tutarıyla Avrupa gayrimenkul yatırımı hacminde küçük bir pay alabildi. Buna rağmen, bu bölgenin güçlü bir büyüme potansiyeline sahip olduğu herkesçe biliniyor. Bölgede 2016 yılının ilk yarısında önemli yatırım faaliyetleri gözlendi ve yatırımlar önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 50 artış kaydetti. Yatırımcıların bu bölgede en fazla ilgi gösterdiği ülke Polonya olurken (2,07 milyar euro), Macaristan’a gösterilen ilgi de kayda değerdi (910 milyon euro). Rusya 2016 yılının ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 46’lık önemli bir büyüme kaydetti ve hem bu ülkeye uygulanan yaptırımlara hem de piyasadaki dalgalanmaya rağmen yaklaşık 1,4 milyar euro yatırım çekmeyi başardı” şeklinde konuştu.
Araştırmada belirsizliklerin etkisinin görüldüğüne dikkat çeken Cantürk, “Çin’deki ekonomik büyümenin yavaşlaması, Rusya ile AB arasındaki gerilim ve artan terör olayları iş dünyasındaki iyimserliği sınırlandıran nedenlerden bazıları… Brexit’in fiili etkileri henüz öngörülemiyorsa da, referandumun sonucu tüm Avrupa’da hatta dünya genelinde yeni makroekonomik ve siyasi belirsizlikler doğurdu. Bunun yanı sıra, Amerikan seçimlerinin sonucu da küresel piyasalardaki belirsizliği arttırarak, beklentilerde değişim yarattı.” ifadelerini kullandı.
Araştırmanın Türkiye sonuçlarını da değerlendiren Cantürk, “Türk ekonomisi 2014 yılında yüzde 3 olan büyüme oranını, yurt içi talebin ve düşük petrol fiyatlarının desteğiyle 2015 yılında yüzde 4’e yükseltmeyi başarmıştı. Ancak ülke içi güvenliğin tehdit altında olması, darbe girişimi ve yatırımcı güveninin azalması sonucu ülkeden sermaye çıkışlarının başlaması gibi bir dizi görece önemli risk unsuru büyüme tahminlerini doğrudan etkiliyor. Amerikan seçimleri sonrası yaşanan gelişmekte olan ülkelerden önemli miktardaki sermaye çıkışları, Türkiye’yi de ciddi şekilde etkiledi.” dedi.
2015 yılındaki ekonomik ve siyasi belirsizliklerin Türk gayrimenkul yatırımı pazarını olumsuz etkilediğini dile getiren Sinem Cantürk, “Yatırımcıların sanayi gayrimenkullerine olan ilgisi, yatırım seçeneklerinin yetersizliği nedeniyle 2016 yılının ilk çeyreğinde azalırken, özellikle belirsizlik ortamı yatırımcıların perakende mağaza segmentine olan ilgisinin de azalmasına yol açtı. Bununla birlikte gayrimenkul geliştirme ve yenileme projeleri ile cazip yatırım fırsatları, yatırımcılar tarafından yakından izlendi” yorumunda bulundu.
Cantürk’ün Türkiye incelemesinde şu başlıklar öne çıktı:
KPMG araştırmasıyla ilgili şu başlıklar ön plana çıktı: 2016 yılında Avrupa gayrimenkul piyasasındaki finansman koşulları geçen yıla benzer bir şekilde olumlu olmayı sürdürüyor. Ancak mevcut koşulların gelecekte iyileşeceğine yönelik iyimserlik azalıyor.
Bazı bankalar çok sayıda tahsili şüpheli kredi olayının yaşandığı piyasalara temkinli yaklaşıyor. Bazı yatırım piyasalarında buna bağlı olarak hafif bir gerileme yaşandı.
Banka finansmanında kayda değer iyileşmeler görüldüyse de, pek çok ülke piyasası küresel finans krizinden önceki seviyelere hala ulaşamadı. Analize göre o günleri bir daha görme olasılığımız da yakın zamanda pek yok…
Figen Tahiroğlu Würsching
Kurumsal İletişim, Lider
Tel: +90 216 681 90 00
ftahiroglu@kpmg.com
KPMG International Cooperative (“KPMG International”) bir İsviçre kuruluşudur. KPMG ağına üye olan bağımsız şirketler, KPMG International’a bağlıdır. KPMG International’ın müşterilere sunduğu herhangi bir hizmet yoktur. Hiçbir üye şirketin KPMG International’ı veya bir başka üye şirketi, aynı şekilde KPMG International’ın da hiç bir üye şirketi üçüncü şahıslar ile karşı karşıya getirecek zorlayıcı ya da bağlayıcı hiçbir yetkisi yoktur. Tüm hakları saklıdır.