KPMG Türkiye olarak hazırladığımız, 2021 KPMG Perspektifinden Bankacılık Sektörüne Bakış raporumuzu sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz.

2020 başında karşılaşılan ve günümüzde devam eden küresel salgın, içinde yaşadığımız dünyayı yeniden şekillendirdi. Küresel ekonomi üzerinde olumsuz etkilere neden olan pandemi birçok iş alanını olduğu gibi bankacılık sektörünü de ekonomik açıdan etkisi altına aldı.

Küresel piyasalardaki belirsizliklerin ve risklerin yüksek olduğu bu dönemde reel sektörü, banka müşterilerini ve bankaları da desteklemek amacıyla birçok düzenleme hayata geçirildi. Ülkemizde de örneğini gördüğümüz gibi, bankalar birer finansal kurum olmanın yanında, salgın sürecinin yönetilmesine de destek sağlayan kilit kurumlar oldu.

Sektör Bilançosu

2020 yılında hayat bulan küresel risklerin yanında yerel riskler sebebiyle de zorlanan bankacılık sektörü, salgın döneminde benimsenen hızlı kredi büyüme politikasını destekleyen aktif rasyosu (AR) uygulaması ile birlikte rakamlarını yukarı çektiği bir süreç yaşadı. AR uygulamasının Kasım 2020 sonunda kaldırılması ve aynı dönemde sıkılaştırıcı para politikasına geçişle birlikte kredi büyümesinde yaşanan büyüme ivmesi yavaşladı.

Son dönemlerin ortalamasını aşan bir büyüme gerçekleştiren Türk bankacılık sektörünün toplam aktifleri Mart 2021 itibarıyla yıllık bazda %33 artarak 6,5 trilyon TL’ye ulaştı. 2021 Mart ayı itibarıyla yıllık bazda kredi büyümesi TL’de %34,4, YP’de ise %23,8 olurken toplam büyüme yine bir önceki yılın aynı ayına göre %30,4 olarak gerçekleşti.

Toplam kredi hacmi

2020, bankaların kredi musluklarını sonuna kadar açtıkları bir yıl olarak tamamlandı. 2019 sonunda 2,7 trilyon TL olan kredi hacmi, bir yıl içinde %35 büyüyerek 3,6 trilyon TL seviyesine ulaşmıştır. 2021 Mart ayı itibarıyla toplam kredi hacmi 3,8 trilyon TL’ye ulaşmış, yıllık büyüme oranı ise %30,4 olarak gerçekleşmiştir.

2021 Değerlendirmesi

2021, sektör için bir dengelenme yılı olacaktır. Sektörü, kredi büyümesinin görece yavaşladığı, takipteki alacakların iyi yönetilmesi ve aktif kalitesinin iyi ölçülmesi gerektiği bir süreç beklemektedir. Bu esnada, risk iştahının tekrar artmaya başlaması ile birlikte ekonomik aktivitenin, ertelenen talepleri de karşılayacak şekilde desteklenmesi kârlılığa da önemli katkıda bulunacaktır.

2020 yılında bankacılık sektöründe, pandeminin etkilerinin, görülen temel eğilimlerin, dünya ve Türkiye pazarına ait temel büyüklüklerin, sektör oyuncularına yönelik değerlendirmelerin, sektörde beklenen teknolojik gelişmelerin ve sektörün güncel durum analizinin yer aldığı çalışmamızda, sektörün 2021’deki güncel durum analizine ve önümüzdeki dönem için beklentilerimize de yer veriyoruz.