Artan zorluklar

Araştırmamız, COVID-19 krizinin CEO'ların küresel ekonomik büyümeye olan güvenini sarstığını gösterdi. Bugün Küresel CEO'ların yaklaşık üçte biri (yüzde 32) ve Türkiye’deki CEO’ların yüzde 27’si yılın başına kıyasla küresel ölçekte 3 yıllık büyüme tahminlerinde artık daha güvensiz hissediyorlar. Ancak CEO'lar önümüzdeki 3 yıl için, şirketlerinin büyüme beklentileri konusunda o kadar da karamsar değil. Küresel CEO’ların yalnızca yüzde 17'si ve Türkiye’deki CEO’ların yüzde 20’si kendi şirketlerinin büyüme beklentileri tahminlerinde daha az güvenli hissediyor. CEO'lar daha fazla kontrole ve etki gücüne sahip oldukları kendi şirketlerinin 3 yıllık büyüme beklentileri konusunda açıkça kendilerinden daha eminler.

Tablo 3: CEO'ların yılın başına kıyasla önümüzdeki 3 yıla ilişkin küresel, ülke, sektör ve şirket büyüme güvenleri:

Tablo 3: CEO'ların yılın başına kıyasla önümüzdeki 3 yıla ilişkin küresel, ülke, sektör ve şirket büyüme güvenleri:
Ufuk Uyan kotasyon

Dijital büyümede ilerleme

Daha önce gördüğümüz gibi CEO'lar, kendi şirketlerinin önümüzdeki 3 yıl içindeki büyüme beklentilerine daha çok güveniyorlar. Güven seviyesindeki bu artışın nedeni olarak kendi şirketlerindeki mekanizmalar üzerinde daha fazla kontrole sahip olmaları gösterilebilir. COVID-19 sürecinde yeni nesil dijital teknolojilere verilen önem ve yapılan doğru yatırımlar CEO’ların ve şirketlerinin bu zorlu süreci nasıl tamamlayacaklarında belirleyici bir faktör olacak.

Fiziksel mesafe gibi faktörlere ek olarak COVID-19’un ortaya çıkması ile e-ticaretin gücü giderek artarken, şirketler müşterilerin ne istediğini ve teslimatı nasıl gerçekleştireceklerini yeniden düşünmek zorunda kalıyor. Küresel CEO'ların yüzde 75'i ve Türkiye’deki CEO’ların yüzde 90’ı, salgının kusursuz bir dijital müşteri deneyimi yaratma sürecini hızlandırdığını belirtti. CEO’ların 5'te 1'inden fazlası (yüzde 22) ise bu ilerlemenin "keskin bir şekilde ivme kazandığını ve bizi beklediğimiz noktanın çok daha ilerisine taşıdığını" söyledi. Türkiye’de ise pandeminin dijital dönüşüme ivme kazandırdığını düşünenlerin oranı yüzde 87. Yüzde 27’lik bir dilim ise yaşanan bu ilerleme sayesinde dijital anlamda olmaları gerekenin çok daha ilerisinde olduklarını belirtiyor.

Tablo 4: Dijital müşteri deneyiminde ilerleme

Tablo 4: Dijital müşteri deneyiminde ilerleme

Şirketlerin bu dönemde karşılaşacağı en büyük zorluklardan bir tanesi pandemiye karşı kısa vadede önlemler almaktansa uzun vadeli değeri sağlayabilecek yatırım alanlarını bulabilmek olacak. CEO'lara dijital dönüşümü hızlandırmakta karşılaştıkları en büyük sorunun ne olduğunu sorduğumuzda, "gelecekteki operasyonel senaryolara ilişkin bilgi eksikliği" yanıtını aldık. Şirketlerin, COVID-19 sebebi ile yaşanan değişimlerin (değişen müşteri davranışları gibi), salgının geçici etkisinden ziyade kalıcı bir eğilimin kanıtı olup olmadığını anlamaları gerekmekte.

Zaur Gahramanov kotasyon

Değişen riskler

Şirket liderleri, uzun vadeli büyümenin yollarını planlarken, pandeminin başlaması ile karşılarında değişen ve yönetilmesi gereken yeni riskler buldular. Şirketlerin var olduğu önemli pazarlarda ikinci COVID-19 dalgasının başlaması, bu riskleri daha da çetrefilli hale getirdi.

Ocak ayında CEO'lar yetenek riskini, büyümenin önündeki 11 diğer riskin arkasında gösteriyordu. Ancak salgının başlamasından bu yana küresel tarafta yetenek riski; tedarik zinciri, ülkeselliğe geri dönüş ve çevre/iklim değişikliği riskinin önünde işletmelerin büyümesi için en önemli tehdit unsuru olarak ortaya çıktı. Türkiye’de ise tedarik zinciri riski ilk sırada yer alırken bunu yetenek riski, ülkeselliğe geri dönüş ve çevre/iklim değişikliği riskleri izledi.

Tedarik zinciri riski, yılın başında dokuzuncu sıradayken pandemi sonrasında üst sıralara ilerledi. Artık daha ciddi bir stratejik tehdit olarak küresel tarafta ikinci Türkiye’de ise ilk sırada yer alıyor. COVID-19 öncesinde de, hem küresel ticarette yaşanan gerilimler hem de ciddi iklim kaynaklı sorunlar nedeni ile artan belirsizliğin bir sonucu olarak tedarik zinciri riski gündemde yer ediyordu. Ancak şirketler dünya genelinde yaşanan karantina dönemlerinde umutsuzca tedarik zinciri sürekliliğini sağlamaya çalıştıklarından, salgın bu sorunu daha da keskin bir noktaya getirdi.

Şoklara karşı dayanıklı olabilecek ve yeni fırsatlar yaratma esnekliğini sunabilecek dayanıklı ve esnek tedarik zincirleri oluşturmak, şirketlerin büyümeyi sürdürmesi ve COVID-19 sonrasında rekabet üstünlüğü elde etmesi için kritik öneme sahip olacak. Esnek ve dayanıklı tedarik zincirleri, CEO'ların, artan ülkeselliğin emtia transferini hem daha zor hem de daha maliyetli hale getirebileceğini bildiği bir dünyada özellikle daha da önem kazanacak. Bu sorunu "Müşteri merkezli tedarik zinciri" bölümünde daha ayrıntılı şekilde inceleyeceğiz.

Tablo 5: Büyümenin önündeki öncelikli tehditler

Tablo 5: Büyümenin önündeki öncelikli tehditler

KPMG 2020 Küresel CEO Araştırması: COVID-19 Özel Sayısı'nı keşfedin