COVID-19 kurumsal dönüşümün teknoloji destekli olarak gerçekleştirilmesin önemini bir kez daha ortaya koydu. Otomasyon, yapay zeka, veri ve analitik ve iş sürekliliği, belirsizliğin hakim olduğu bu süreçte şirketlere ciddi destek sağladı. Yeni teknolojiler yalnızca COVID-19’un etkilerinin atlatılması için değil, geleceğin temellerinin atılması için de kritik önemde.

KPMG , HFS Research işbirliğiyle gerçekleştirdiği Enterprise Reboot araştırması kapsamında, yeni teknolojilerin mevcut durumunu ve geleceğini değerlendirmek üzere küresel ölçekte 900 teknoloji lideri arasında bir anket gerçekleştirdi. Araştırma, Forbes’un Global 2000 listesinde yer alan şirketlerin şimdilerdeki teknoloji yaklaşımlarını, COVID-19 öncesindeki dönemle karşılaştırmalı olarak ele alıyor.

Araştırmaya katılan teknoloji liderlerinin yüzde 59’u, COVID-19’un dijital dönüşüm girişimlerini hızlandırdığını belirtirken, yüzde 10’luk bir kesim pandemi nedeniyle yatırım kararlarını şimdilik askıya aldığını bildirdi. KPMG Türkiye Lighthouse Lideri Gökhan Mataracı, “COVID-19 tüm sektörleri eşit olarak etkilemedi, ancak olumsuz etkilerin yoğun hissedildiği sektörlerde dijital iş modellerine geçiş zorunlu hale geldi. Yatırımların önemine rağmen, nakit akışının da şirketlerin ajandasında ilk sırada yer aldığı bu dönemde zorluklar da söz konusu. Küresel teknoloji liderlerinin yatırım gündemlerine baktığımızda ekonomik belirsizliğin de etkisiyle 5G ve edge bilişim gibi daha uzun vadede yatırım getirisi sağlayacak yeni teknolojilere yatırımlarda daha büyük kesintiler planlandığını gözlemliyoruz. Veri ve analitik, süreç otomasyonu, bulut uygulamaları gibi nispeten daha olgun teknolojilerle ilgili yatırımlarda ise, daha hızlı bir yatırım getirisi olduğu için tam tersi bir durum söz konusu,” dedi.

Yapay zekanın yükselişi

Yapay zeka günümüzde şirketler için veri yönetiminden, yetenek ve risk yönetimine kadar birçok alanda büyük rol oynuyor. Araştırma, küresel şirketlerin makine öğreniminden derin öğrenmeye yöneldiğini gösteriyor. Şirketler ayrıca, dijital asistan, doğal dil işleme (NLP) ve metin, ses, görsel ve videodan bilgi toplayan yapay zeka sistemlerine yatırımlarını artırmayı hedefliyor. Gökhan Mataracı, “Çalışanların ve müşterilerin izolasyonda olduğu bu süreçte yapay zekanın önemi daha da ön plana çıktı. COVID-19’un başlangıcından bu yana KPMG üye şirketleri çağrı merkezlerinin yerini alabilecek chatbot’lar gibi uygulamaları da içeren büyük ölçekli yapay zeka projelerine ilginin ciddi ölçüde arttığını  gözlemledi. Chatbot gibi uygulamaların çağrı merkezlerindeki iş yükününün yaklaşık dörtte birini azaltabildiğine yönelik tahminler mevcut. Ancak araştırmaya katılan teknoloji yöneticilerinin yüzde 60’ından fazlası, kaliteli veri eksikliğinin yapay zekadan tam verim alınmasının önünde bir engel oluşturacağına ilişkin endişe duyuyor. Bu nedenle, ileri veri yönetimi, şirketlerde devamlı bir süreç haline gelmeli,” şeklinde konuştu.

Otomasyon ve yapay zeka uygulamalarında ileri teknolojiler ön planda

Global 2000 listesindeki şirketlerden 300 yöneticinin katıldığı araştırmaya göre, COVID-19 öncesinde katılımcıların yüzde 44’ü otomasyon uygulamaları içerisinde iş süreçleri yönetimine yönelik yazılımların kritik önemde olduğunu düşünüyordu. COVID-19 sonrasında ise, otomasyon uygulamaları arasındaki önem derecelerine bakıldığında ilk sırada yüzde 31 ile robotik süreç otomasyonu (RPA) yer alıyor. Yapay zeka yatırımlarının  önem sıralamasına bakıldığında ise, COVID-19 öncesinde yüzde 37 ile ilk sırada makine öğrenimi yer alıyordu. COVID-19 sonrasında ise yüzde 25’le derin öğrenme yatırım öncelikleri arasında ilk sıraya yükseldi.

Küresel teknoloji yatırımlarına bakış

Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 80’inden fazlası, yeni teknolojilere yatırım yaptığını veya yapmayı planladığını ifade etti. Bunlar arasında en çok veri & analitik, otomasyon, hibrit bulut teknolojisi ve siber güvenlik alanları yatırım çekiyor. Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 46’sı COVID-19’un etkilerini fırsata çevirmek için yatırım yaptıklarını belirtt

Yatırım seviyeleri şirket bazında farklılık gösteriyor. Ancak araştırmaya katılan şirketlerin yaklaşık üçte birinin yatırım seviyesi 10 milyon doların üzerinde. Teknoloji uygulaması başına ortalama yıllık yatırım maliyeti ise 16 milyon dolar. Yüksek beklentilere ve hızlı aksiyonlara rağmen, yeni teknolojilere yapılan yatırımların hemen meyve vermediğini söylemek yanlış değil. Araştırmaya katılanların şimdilik yalnızca üçte biri şirket içi değerlendirmelerine göre yeni teknolojilerden somut katma değer sağladığını belirtti.

Bu noktada araştırmaya göre, yeni teknolojilere yapılan yatırımların seviyesi, yatırım geri dönüşünün gücüyle doğrudan ilişkili. Araştırmadaki sekiz teknoloji uygulamasından yedisine yatırım yapan şirketlerin, diğerlerine kıyasla daha büyük katma değer sağladığı gözleniyor.  En çok yatırım getirisi sağlayan uygulamalar arasında yapay zeka ilk sıralarda yer alıyor.