Toparlanma yolunda adım adım…

Salgın sonrasında kapanan ekonomiler, Nisan ve Mayıs ayı verilerinin tarihi diplerde gelmesine sebep oldu. Küresel büyüme beklentileri hızla aşağı gelirken hasarın ne boyutta olacağına ilişkin kötümser tahminler güçlendi. Yaz aylarının gelişi ve ekonomilerin yeniden açılmaya başlaması ile birlikte ise görünümde iyileşmeler gözlenmeye başlandı. Öncü verilerin neredeyse tamamı hızlı bir toparlanma sürecinin sinyallerini vermeye başladı. Öte yandan, önceki dönemde %6’lara varan küresel daralma tahminlerinde de olumlu yönde düzeltmeler izlendi.

OECD, Eylül ayı küresel görünüm raporunda küresel daralma tahminini iyileştirdi. Benzer iyileştirme G8 ve G20 ekonomileri için de yapıldı. %4,5 olarak revize edilen oran bu haliyle bile oldukça sert bir süreci işaret ediyor. OECD, Eylül ayı küresel görünüm raporunda küresel daralma tahminini iyileştirdi. Benzer iyileştirme G8 ve G20 ekonomileri için de yapıldı. %4,5 olarak revize edilen oran bu haliyle bile oldukça sert bir süreci işaret ediyor.

Türkiye’ye ilişkin beklentiler de olumlu yönde revize edilmiş durumda. Ülkemiz 2019 yılını pozitif büyüme ile kapatmayı başarmış, 2020 yılının ilk çeyreğinde ise %4,4’lük büyüme yaşamıştı. Salgından görece geç etkilenen ülkemizde ikinci çeyrek büyümesi %-9,9 seviyesinde gerçekleşti. Bu değer beklentilerle örtüşmekle birlikte salgının yarattığı ciddi etkiyi ortaya koyması açısından önemli bir gösterge idi. Yaşanacak daralmayı kontrol altında tutabilmek adına kredi destekli bir büyüme stratejisi izlenen ülkemizde yıl sonunda %2’ye yakın bir küçülme görmemiz oldukça muhtemel. Bu değer benzer ülkelerle kıyaslandığında oldukça iyi olmakla birlikte, bu stratejinin maliyeti ise başka alanlardan dengeleri zorluyor.

Salgın döneminde açıklanan ve tutarı 500 milyar TL’yi bulan destek paketleri, yavaşlayan ekonomik aktivitenin üretim faktörlerinde kalıcı etki bırakmamasını amaçlıyor. Bu hacmin yarıya yakının düşük faizli kredi desteği olduğu düşünülüyor. Bu adımlar, ekonomik aktivitenin alacağı hasarı asgariye çekmeyi amaçlarken küresel görünümün aksine enflasyonist bir eğilim oluşturdu. Bu paketlerin hedefine ne kadar ulaştığını ise yılın geri kalanındaki ekonomik aktivite performansından izleyeceğiz.