2020 yılı itibarıyla hayatımıza giren COVID-19 yaşama şeklimizi değiştirdiği kadar iş yapış şekillerimizi de etkiledi. Kısa zaman dilimi içinde köklü değişiklikler gerektiren mevcut duruma uyum sağlamak için önemli gereksinimler ortaya çıktı.

Beklenen ve öngörülemeyen birçok etkiyi içinde bulunduran bu durum iş sürekliliğinin ve bileşenlerinin önemini bir kez daha vurgulamış oldu. Hazırladığımız COVID-19 İş Etkisi Değerlendirme Rehberi vasıtasıyla hem mevcut iş sürekliliği alt yapısının değerlendirilmesi ve de daha önce deneyimlemediğimiz bu beklenmedik duruma karşı kuruluşların alması gereken aksiyonların temel çerçevesini çizmeyi hedefliyoruz.

İş dünyası, sürekli olarak değişikliklere uyum sağlamaya çalışırken, her gün yeni bir zorlukla karşılaşıyor. COVID-19 (Coronavirus)‘un iş dünyasına etkileri küresel tedarik zinciri anlayışını değiştiriyor, finansal piyasaları zorluyor ve gündelik iş yapış şekillerini önemli bir biçimde etkiliyor.

Bu dönemde, küresel ve ulusal seviyede tedarikçi risklerini ve alternatiflerini belirlemek, lojistik için alternatif yöntemlere ve rotalara karar verebilmek, tedarikçi ve müşteri sözleşmelerini gözden geçirmek, envanter durumunu beklentilere göre takip edebilmek ve müşteri taleplerini önceliklendirip takip karşılayabilmek kuruluşların operasyonları için hayati öneme sahip.

Çalışanların, müşterilerin, tedariklerin ve diğer paydaşların süreç boyunca sürekli bilgilendirilmesi gerekiyor. Çalışanların sağlığı ve güvenliği elbette ilk öncelik sırasına sahip. Çalışanların uzaktan çalışma ve gerekli dijital çalışma platformlarına sahip olması faaliyetlerin devamı için kritik nitelikte. Devam eden ve planlanan projelerle ilgili ise kritik kararlar vermek gerekiyor. Yönetimin gözetimi ve kurulların biraraya gelebilmesi de kriz dönemini iyi yönetmenin önemli anahtarlarından birisi.

Krizin kuruluşlarda yarattığı finansal etkiyi bertaraf edebilmek için; nakit akışı ve finansman olasılıkların değerlendirilmesi, finansal piyasaların ve raporlama süreçlerinin yakın takibi, küresel ticaret faaliyetlerinin irdelenmesi, devlet otoritelerinden kamu güvenliği ve sağlığıyla ilgili yönlendirmelerin izlenmesi ve sektörel etkilerin dikkate alınması gerekiyor.

Ülkede ve ülke dışında expat olarak çalışan kişilerin planlaması ve transferi de yönetilmesi gereken durumlardan birisi haline gelebilir. Farklı çalışma saatleri ve çalışma yöntemleriyle ilgili yasal zemin incelenmeli ve kurallara uyulmalı. Kuruluşların çalışanlara karşı yükümlülükleri böyle bir dönemde tekrar gündeme gelecektir. Bu süreçte çalışanları sürekli bilgilendirmek, eğitim süreçlerine devam etmek ve iletişimi güçlü tutmak gerekecektir.

Tüm çalışanların uzaktan çalışma imkanına sahip olup olmadığı ve mevcut kapasitenin bunu taşıyıp taşımadığının değerlendirilmesi bu süreçte önemli. Kapasite için testler ve tatbikatlar yapılmalı. Değişen çalışma şekilleri iletişim kanallarının da değişmesine neden oluyor. Bu süreçte yedeği olmayan teknik ve idari personel değerlendirilmeli ve bu bağımlılığı azaltıcı tedbirler hayata geçirilmeli.

Kuruluşun tüm çalışanları olası siber saldırılara karşı hazır olmalı. Bu saldırılardan en basiti ancak etkisi en yüksek olanı oltalama saldırısı olarak karşımıza çıkabiliyor. Son dönemde bu tip saldırıların arttığı gözlemleniyor, o nedenle çalışanlar sürekli bilgilendirilmeli ve bu tip durumlara karşı uyarılmalı. Olası bir vaka durumunda süreç akışı net çizilmeli ve çalışanlara aktarılmalı.

Kuruluşun faaliyeti yavaşlasa da altyapı ve güvenlikten ödün verilmemesi gerekiyor. Bu nedenle sistemlerin güvenliği ve altyapının sürekliliği izlenmeye devam edilmeli. Bu dönem verilerin, sistemlerin, ağ ve sistem altyapılarının sürekliliğinin de sınandığı bir dönem olacak.

Küresel salgın karşısında alınması gereken önlemleri beş ana başlıkta inceliyoruz:

  • Tedarik Zinciri ve Operasyon
  • Faaliyet Yönetimi
  • Finansal ve Dış Faktörler
  • İnsan Kaynakları
  • Teknoloji ve Süreklilik

Konuyla ilgili yayınımıza PDF dosyasından ulaşabilirsiniz: