Uzun vadede büyük bir gelişim alanı barındıran ve potansiyeli bulunan taşımacılık sektörü, kısa vadede önemli zorluklarla mücadele etmek durumunda. 2020 başı itibarı ile küresel ticaretteki korumacı eğilimin bir miktar gevşemesine, Brexit’in daha öngörülebilir olmasına, Çin ile ABD arasında ticaret anlaşması ilk fazının imzalanmasına rağmen 2020’de sektör kırılganlık seviyesini koruyacak görünüyor.

Veriler, dünya ticaret hacminde 2018’de başlayan daralmanın 2019’da derinleştiğini gösteriyor. Küresel ticaretin en önemli öncü göstergelerinden sayılan Baltık Kuru Yük Endeksi (Baltic Dry Index - BDI) 2019 yılında büyük dalgalanmalar yaşadı. Ağustos ayı içinde yaklaşık 10 yıllık zirvesini gören endeks, yılın son çeyreğinde hızla daralarak, yaklaşık %69 gibi çarpıcı bir oranda geriledi.

Gerek küresel gerekse bölgesel gelişmeler, Türkiye’de sektörün istikrarlı büyüme performansı yakalamasını engelliyor. Korumacı küresel ticaret politikaları, AB’nin büyüme sorunları, Brexit süreci, Ortadoğu’da devam eden çatışmalar ve normalleşemeyen hayat ülkemiz taşımacılık ve lojistik sektörünün gelişmesini ciddi oranda sınırlıyor. 2000’li yılların ilk 10 senesinde GSYH’den aldığı pay yüzde 9 olan sektör, 2011-2018 döneminde yüzde 8,1 ortalama ile seyretti.

KPMG Türkiye ve İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi işbirliğiyle ilk Lojistik Sektörü Güven Endeksi hesaplandı. Lojistik Sektörü Güven Endeksi 2019 yılının son çeyreğinde 95,90 olarak gerçekleşti. Endeks 0-200 aralığında değer alabiliyor. Endeksin 100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini ifade ederken, 100’den küçük olması ise mevcut ve gelecek döneme ilişkin kötümser bir görüşe işaret ediyor.

Bu bilgiler ışığında, Türkiye lojistik sektöründe 2020 yılının ilk çeyreği için iş hacmi artışına ilişkin iyimser bir görüşün hakim olduğunu söyleyebiliriz. Birleşme ve satın almalara ilişkin endeks de 149,51 olarak öne çıkıyor. Bu güçlü endeks, lojistik sektörünün yüksek potansiyeliyle birlikte yatırımcıların ilgisini çekmeyi sürdüreceğine işaret ediyor.

Taşımacılık sektöründe olumsuz algının en çok karlılık durumu üzerinde yoğunlaşması dikkat çekiyor. Önümüzdeki çeyreğe ilişkin beklentiler baz alınarak karlılık endeksi 59,22 olarak hesaplandı. Bu zayıf sonucu, karlılık durumunun oluşan rekabet koşulları nedeniyle düşmesi ve daha da düşeceği şeklinde yorumlayabiliriz.

Taşımacılık sektörü hem yurt içi hem de yurt dışı gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Yurt içindeki ekonomik yavaşlama ile birlikte, çevremizde yaşanan ekonomik ve politik istikrarsızlık sorunları, koronavirus gibi insan sağlığını tehdit eden konular nedeniyle oluşan ekonomik duraklamalar taşımacılık sektörünün gelecek beklentilerini olumsuz etkileyen unsurlar. Kalkınma planı ve Orta Vadeli Program ile öngörülen Lojistik Master Planının hayata geçirilmesi sektör için yeni fırsatların yaratılmasını sağlayacak ve yabancı yatırımcılar bakımından cazibesini arttıran bir etki yaratacaktır.

Oldukça zorlu geçen 2018-2019 döneminden sonra, ekonomik aktivitede yeniden canlanma beklentileri, küresel ticaretteki korumacı adımların bir miktar gevşemesi ve Brexit’in daha öngörülebilir olması; 2020’yi lojistik sektörü açısından potansiyeli daha yüksek bir konuma yerleştiriyor. Yine de mevcut kırılganlık seviyesi ve küresel politik gelişmeler ile buna bağlı oluşacak yansımalar sektörün görünümündeki ana belirleyici unsurlar olarak öne çıkıyor. 2020 yılında düşük küresel büyüme beklentileri sektörün önündeki en büyük engel olmaya aday. Buna karşın, para otoritelerinin genişletici adımları ve politik belirsizlikler ile risklerin görece azalması bu durgun manzarayı olumlu yönde etkileyecek.