Nüfus artışı ve yaşlanan nüfus ile beraber sağlık hizmetlerine olan talep de artmaya devam ediyor. Yapılan araştırmalar hastaların hastaneler dışında toplum bazlı sağlık kuruluşları tarafından iyileştirilebileceğini gösteriyor. Bu uygulamalar, hastaların bağımlı olmadan daha sağlıklı bir yaşam sürmesini ve sağlık hizmetleri üzerindeki baskının azaltılmasını sağlıyor.

KPMG tarafından hazırlanan rapor, hastane dışı ve toplum bazlı sağlık uygulamalarının farklı coğrafyalarda nasıl işlediğini ve başarılı olduğunu ele alıyor. Bu uygulamaların daha geniş kitlelere ulaştırılabileceği görüşü hakim.

Entegre Sağlık Sistemlerinin (IHS) gelişmesi için bu hizmetlerin evlerde veya toplum bazında sağlanması gerekiyor. Çoğu zaman hastanın genel sağlık durumunu göz önünde bulundurmak yerine tek seferlik tedavi yöntemlerine başvuruluyor. IHS hastalara beklentileri doğrultusunda daha kapsamlı bir şekilde yaklaşıp hastalara daha kaliteli ve verimli bir sağlık hizmeti sunuyor. Böylelikle sektördeki maliyet de minimuma indiriliyor. Sektöre bakıldığında hastanelerde sunulan hizmetlerin çoğunlukla acil durumlara yönelik olduğunu ve hastane ziyaretlerinin azaltılması için herhangi bir çaba sarf edilmediği gözleniyor. Küresel ölçekte politikacılar entegre sağlık sistemlerinin gelişimi için hastane dışı hizmetlerin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor; ancak bunu yapacak itici güç ise geniş kitlelere sağlığın önemini vurgulama, hizmetlere erişimi kolaylaştırma ve sistem genelindeki maliyeti düşürmekten oluşuyor.

Önde gelen sağlık kuruluşları Hastane Dışı Hizmetleri güçlendirmek için üç bölümden oluşan bir model kullanıyor: Hastane öncesi, hastane dışı toplum bazlı hizmet aşaması ve hastane sonrası. Hastane öncesi; kişinin sağlıklı yaşam konusunda bilinç kazanmasını ve elzem olmayan hastane ziyaretlerini azaltmayı hedefliyor. İkinci aşamada ise hastaların eczaneler, ruh sağlığı merkezleri, aile sağlığı merkezleri gibi yerlerden faydalanması bekleniyor. Son aşama ise hastanede tedavi görmüş kişilerin tedavi sonrası iyileşme sürecinin hastanede bulunmadan evden yürütülmesini destekliyor.

Yaşlanan nüfusla beraber artan hizmet talepleri sektörde baskı oluşturuyor. Rapora göre 2030 yılına kadar dünya genelindeki 60 yaş ve üzeri nüfus 1,4 milyara ulaşacak. Günümüzde ise 80 yaş ve üzerindeki nüfus 125 milyon. Yaşlanan nüfus, sağlık hizmetlerindeki talebin ve maliyetin ciddi bir şekilde artmasına yol açıyor. Yükselen trendlere baktığımızda ise sağlık hizmetlerinin merkezi yapıdan uzaklaşıp evlere dağıldığını görüyoruz. Teknoloji; geleneksel hizmet modellerini giderek değiştiriyor, sistemde entegrasyonun artmasında da büyük bir rol oynuyor. Araştırmalarımız hizmetlerde dağıtılmış bir yapının verimliliği düşürdüğünü kanıtlar nitelikte. Piyasada; sağlık hizmetlerini daha erişilebilir, hızlı ve uygun hale getirmek için sıra dışı fırsatlar bulunuyor.

Uluslararası pazarda inovatif çözümler sunan çeşitli örnekler görüyoruz. Bağlantılı bakım, sağlık hizmetlerinin bütün alanları arasında bir köprü görevi görüp, hastalara ve sağlık yetkililerine gereken tüm bilgileri sunuyor. Geleneksel yöntemlere dijital alternatifler sunan bazı fikirler ve uygulamalar şu şekilde: telefon üzerinden hasta rehberliği, giyilebilir medikal teknolojiler, uzaktan teşhis ve reçete imkanı, refakatçi robotlar, yapay zeka, hasta iletişim ağları, sensör aracılığıyla uzaktan hasta takibi, biyometrik veri akışı sağlayan çipler.

Tüm bu uygulamaların hayata geçirilmesi ve düzgün çalışan bir sistem kurulması adına kuruluşların iş gücünü en etkili şekilde kullanması gerekiyor. Farklı disiplinlerdeki profesyonellerden oluşan ekipler yaratmak, yüksek risk taşıyan hastalar için özel veri analizleri yapmak, sağlık profesyonellerine kendilerini daha da geliştirmelerini sağlayacak akademik fırsatlar sunmak, toplum içinden gönüllüler seçmek, yeni veya eski tüm çalışanlara eğitimler vermek ve kanıtlanmış motivasyon yöntemleri kullanmak sektörün hızlıca gelişmesi için alınabilecek aksiyonlardan bazıları.

Küresel ölçekte, hastane dışı hizmet danışmanlığı alanında olan para akışının çoğunluğu (%59) kamu sektörü müşterilerinden geldi. Araştırmaya göre, önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde sistemin sürdürülebilirliğinin sağlamlaştırılması için hastane dışı hizmetlerin zorunlu hale geleceği yönündeki algı gittikçe artmış durumda. 

Günümüz dünyasında artan nüfusun sağlık hizmetlerine olan talebi hızlıca artırmasından dolayı sağlık sektöründe yeni modeller geliştirilmesi şart. Bu modellerin dijital çözümlere ve hastaların eğitilmesine dayalı olması bekleniyor. 

Bize ulaşın