KPMG’nin bu yıl on dördüncüsünü gerçekleştirdiği Küresel Yarı İletken Sektörü Araştırması, sektördeki yeni trendleri ve şirketlerin karşılaştığı sorunları ele alıyor. Küresel yarı iletken şirketlerinden 149 üst düzey yöneticinin katıldığı araştırma ayrıca, sektör liderlerinin gelir, karlılık, işgücü, harcamalar ve diğer etkenlere ilişkin beklentilerini yansıtan bir endeks ortaya koyuyor.

Global Semiconductor Alliance (GSA) işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmanın ilk bulgularına göre, KPMG Yarı İletken Sektörü Güven Endeksi yıllık geliri 100 milyon doların altındaki küçük şirketler için 69 puana ulaştı. Yıllık geliri 100 milyon doların üzerindeki daha büyük ölçekli şirketlerde ise endeks 54 puan olarak kaydedildi. Genel toplamda endeks 62 puanda yer aldı.

Şirketlerin ölçeğine göre güven endekslerinde 15 puanlık bir fark göze çarpıyor. Büyük ölçekli şirketlerde tablo karamsar değil. Ancak, uluslararası ticaretteki zorluklar, yavaşlayan sermaye giderleri, düşen RAM fiyatları ve stok fazlalığı gibi etkenlerin büyük ölçekli şirketleri diğerlerine kıyasla daha çok etkilediği söylenebilir. Küçük ölçekli şirketlerin iyimser yaklaşımı ise daha çok büyüme payının bulunmasıyla bağdaştırılabilir. Ayrıca, start-up’ların vizyonu ve çevik yaklaşımı değişime öncülük etmelerini destekliyor. Start-up’ların risk iştahı büyük ölçekli şirketlere kıyasla daha fazla. Bunun yanı sıra küçük ölçekli start-up’larda, karar vermeyi yavaşlatacak süreçlerin veya organizasyonel hiyerarşinin henüz oluşmadığı da söylenebilir. 

Nesnelerin interneti ve bağlantılı sistemler sektöre ivme kazandıracak

Günümüzde kullanılan bağlantılı cihazların sayısı 26 milyarı aşıyor. Bu sayının 2025 yılına kadar üçe katlanacağı öngörülüyor. International Data Corporation’ın (IDC) tahminlerine göre, dünya genelinde nesnelerin internetine yönelik harcamalar 2019 yılında 745 milyar dolara; 2022 yılında ise 1,2 trilyon dolara ulaşacak.

KPMG’nin araştırmasına katılanların %64’üne göre, nesnelerin interneti (bağlantılı evler, akıllı şehirler ve giyilebilir cihazlar dahil) yarı iletken sektörü için önümüzdeki mali yılda gelir artışı elde edilmesinde en önemli uygulama olacak. Nesnelerin internetini %60’la kablosuz iletişim araçları (akıllı telefonlar ve diğer mobil cihazlar dahil) takip ediyor. Sektörde, yapay zeka ve otomotivin 2020’de önemli bir gelir kaynağı olacağını düşünenlerin sayısı da bir önceki yıla kıyasla belirgin bir artış gösterdi.

Nesnelerin interneti her ne kadar önem açısından birinci sırada yer bulsa da, 2019’da henüz gelirlere beklenen ölçüde yansımayacağı öngörülüyor. Özellikle küçük ölçekli yarı iletken şirketleri, sensörler ve mikro elektronik mekanik sistemlere (MEMS) yönelik fırsatların olduğunu düşünüyor. Araştırmaya katılanların %72’sine göre sensörler ve MEMS, sektör için 2019’da en iyi büyüme fırsatını sunuyor. Küçük ölçekli şirketler de ise bu oran %80’e kadar çıkıyor. 

Kablosuz iletişim günü kurtarıyor ama gelecek 5G’de

Pazarın olgunluk ve doygunluk aşamasında olduğunun bir göstergesi olarak kablosuz iletişim, yarı iletken sektöründe en önemli gelir kaynağı konumunu nesnelerin internetine kaptırdı.

Yıllardır kablosuz iletişim pazarını, akıllı telefonlar için güçlü talep destekledi. Günümüzde ise, mobil cihazların nihai tüketici penetrasyonu neredeyse zirveye ulaştı. Bu nedenle, bu alandaki büyüme payının artık kısıtlı olduğu söylenebilir.

Ancak, kablosuz iletişimin halen sağlıklı bir pazar olduğunu belirtmekte de fayda var. Araştırmaya katılanlar şirketler 2020 yılındaki gelirlerinin %30’unun kablosuz iletişimden geleceğini düşünüyor. Kablosuz iletişim teknolojisindeki gelişmeler yarı iletken şirketleri için önemli fırsatlar sunuyor çünkü kablosuz iletişim, sektörün geleceği için son derece önemli yeni teknolojilerin gelişimine katkıda bulunuyor. Örneğin; 5G şebekelerinin hayata geçme sürecinde olması; nesnelerin interneti, akıllı şehirler ve otonom araç uygulamaları için yarı iletken sektöründeki iyimser görünümü destekliyor.

5G, mobil cihazlarda daha hızlı ve daha güvenilir bağlantı vaat ediyor. Teknoloji liderlerine göre 5G, akıllı telefon bazlı bir dünyadan nesnelerin interneti destekli bir dünyaya dönüşümü sağlayacak.

Araştırma, 5G’nin küresel ölçekte hayata geçirilmesinin, yarı iletken sektöründeki beklentileri olumlu etkilediğini gösteriyor. Sensörler ve MEMS, nesnelerin interneti ürünlerindeki önemi sayesinde sektördeki başlıca büyüme etkeni olarak görülüyor. 5G’nin gelişmesine paralel olarak bu önemin artacağı tahmin ediliyor. 

Yapay zeka, çipte inovasyonu teşvik ediyor

Yapay zeka şimdiden yarı iletken sektöründeki gelir akışında önemli bir paya sahip. 2020 yılında en çok gelir getirmesi beklenen uygulamalar arasında üçüncü sırada yer alıyor.

Başarılı bir yapay zeka çipi geliştirmek için rekabet artıyor. Bilişsel programlama ve makine öğrenimi gibi yeni nesil yapay zeka teknolojilerinin, büyük hacimli ve yapılandırılmamış veriyi işlemesi ve analiz etmesi gerekiyor. Bu da ancak ciddi bir işlem gücüyle mümkün.

Yapay zeka, yarı iletken sektöründe inovasyon dalgası yaratıyor. Katılımcıların önemli bir kısmı şirketlerinin bağlantılı cihazlar için sensörler veya tüketicilerine yönelik nesnelerin interneti ürünleri için yeni nesil çip geliştirip pazarlamaya devam ettiğini bildiriyor. Araştırmaya katılan şirketlerin dörtte biri, 14 nanometre veya daha küçük çipler geliştiriyor. 

Ar-Ge stratejik önceliklerde ilk sırada

Yarı iletken şirketlerinin gelecek 3 yıl içerisindeki stratejik önceliklerine bakıldığında, inovasyon ve Ar-Ge %41 ile ilk sırada yer alıyor. Onu %35’le birleşme ve devralmalarla ortak girişimler takip ediyor. Üçüncü sırada ise %33’le yetenek gelişimi/yönetimi yer alıyor.

Ancak şirketlere önümüzdeki 3 yılda yarı iletken sektörünü etkileyecek en büyük sorunlar sorulduğunda, katılımcıların %48’i artan Ar-Ge maliyetleri olarak cevap veriyor. Buna sebep olarak yeni kurulan start-up’ların hem yeteneğe hem de yazılıma yatırım yapmasının Ar-Ge maliyetlerini yukarı çekmesi gösteriliyor. Araştırmaya katılanların %64’ü Ar-Ge harcamalarının pazar fırsatlarıyla verimli bir şekilde bağlantılı olduğunu söylüyor. 

Tedarik zinciriyle ilgili sorunlar azalıyor

Gayrisafi yurtiçi hasıladaki büyümenin yavaşlaması ve bazı sektörlerdeki kapasite fazlası nedeniyle çip pazarında koşullar alıcıların lehine şekilleniyor. Çip üreticileri üzerindeki üretimi artırma baskısı azaldıkça, tedarik zincirini optimize etmenin önündeki engeller de ortadan kalkıyor.

Araştırmaya katılanların %21’i şirketlerinin tedarik zinciri optimizasyonundan memnun olduğunu belirtti. Bu oran geçen seneki %3’e kıyasla ciddi bir iyileşmeye işaret ediyor. 

Yarı iletken ekosistemindeki şirketler büyüme için nasıl konum almalı?

Nesnelerin interneti, 5G, yapay zeka ve otomotiv sektörüne yönelik teknolojilerden gelir sağlamak müşteri beklentilerinde bir artışı ve daha karmaşık tedarik zincirlerini beraberinde getirebilir. Önde gelen şirketler, bu fırsatlardan yararlanmak ve yeni gelir kaynakları temin etmek için stratejilerini belirlemeliler. Yeni uygulamaların yol açabileceği zorluklar, uzun vadede fayda sağlayacak yenilikçi çözümlere yatırım yapılarak aşılabilir. Örneğin; veri analitiği ürün portföyü yönetiminde kullanılabilir veya tedarik zinciri için blok zinciri uygulamaları hayata geçirilebilir.

Ayrıca, bağlantılı cihaz sayısındaki ciddi artış, ağları tehlikelere her zamankinden daha çok maruz bırakıyor. Bu nedenle siber güvenliği kurumsal kimliğin bir parçası haline getirmek şirketlerin ürünlerini, müşterilerini ve aynı zamanda marka itibarını korumasına yardımcı olacaktır.