KPMG'nin 'Gelişmekte Olan Trendler' raporu, altyapı sektöründe 2019’da veri analizinin daha fazla önem taşıyacağını gösteriyor. Rapora göre bu yıl kanıta dayalı karar vermenin değeri hükümetler ve sektör yöneticilerince daha iyi anlaşılacak

KPMG'nin hazırladığı 'Gelişmekte Olan Trendler 2019' raporu, küresel altyapı sektöründeki aktörlerin bu yıl karşılarına çıkacak eğilimlere yönelik çarpıcı öngörüler içeriyor. Rapora göre altyapı sektörü bu yıl, veri analizi konusunda tam bir 'aydınlanma' yaşayacak.

Raporda 2019'da altyapı sektörüne yön verecek 10 trend şöyle sıralanıyor:

1. Kamu yerini sağlamlaştıracak:

Pazardaki değişimler, otoritelerin geleneksel rolünü sarstığı için hükümetler inovasyonu teşvik etme konusunda artık daha hevesliler. Teknolojik ve sosyal değişimler, düzenlemelerden daha hızlı ilerlediği için mevcut yasal altyapı kısıtlayıcı rol oynayabiliyor. Bu yıl hükümetlerin hızla değişen teknolojiye ayak uyduracak, daha proaktif yaklaşımlar sergilemesi bekleniyor. Bazıları uzun vadeli stratejiler geliştirmelerine karşın devletlerin çoğu kısa vadeli ihtiyaçlara cevap verecek taktiklerle hareket ediyor. Başarıya ulaşacak olanlar, kontrol ve inovasyon arasında dengeyi tutturabilenler olacak. 

2. Veri operasyonel verimliliği yönlendiriyor:

Dünya veri işlemede uzmanlaştıkça altyapı sektörünün aktörleri için de birçok fırsat ortaya çıkıyor. Veri analitiğinin tuttuğu ışık yeni yatırımların planlanmasında geçmiş trendler ve uzman görüşleriyle hareket edilmesini geride bırakacak. Gelişen teknolojik imkanlarla muazzam boyutlara ulaşmış veriyi işleme ve değere dönüştürme kabiliyeti de hızla büyüyor. Verinin serbestçe paylaşımı ve kullanılmasının önündeki güvenlik ve kişi mahremiyeti gibi endişeleri ortadan kaldıracak araçların geliştirilmesiyle bu alandaki ilerleme daha hızlı olacak. 

3. Mega projeler zorlaşıyor:

Son birkaç yılda mega projelerin büyüklük ve karmaşıklığı arttı. Bu artışla birlikte yeni zorluklar da ortaya çıkıyor. Projelerde hükümet iş birlikleri arttıkça politik rekabet de işin içine giriyor. Bu süreçte kapasite ve kabiliyet gitgide önem kazanıyor. Proje sahipleri, deneyimli şirketlere yüksek meblağlar ödemek ve deneyimsiz oyunculara az meblağ ödeyip risk almak arasında kararsız kalıyor.

4. Gelişmekte olan pazar fırsatları:

Gelişmiş pazarlardaki rekabet, altyapı oyuncularını gelişmekte olan pazarlardaki yatırım fırsatlarına yönlendiriyor. Fırsatlar arttıkça, 'bankalarca kabul edilebilir' projelerin seçilmesi, özelleştirilmesi, geliştirilmesi ve üretilmesi önemli faktörler haline geliyor, ancak yine de risk-kazanç analizinin iyi yapılması şart. Gelişmekte olan pazarlardaki bu eğilim daha iyi altyapı ile bu ülkelerde de yaşam kalitesinin ve rekabet gücünün artmasını vadediyor.

5. Kanıta dayalı yaklaşım:

Hükümetler altyapı yatırımlarının planlanması ve önceliklendirilmesi konularında daha analitik ve kanıta dayalı bir yaklaşım sergilemeye başladı. Kamu otoritesi tarafından bir şehrin altyapısını etkileyen bir konuda alınacak muhtemel kararların birbiriyle bağlantılı sistemler üzerindeki etkilerini görmek için bir şehrin elektronik ortamda simülasyonunu hazırlamak günümüz teknolojisiyle artık mümkün. 2019'da da bu yaklaşımın devam edeceği, bu sayede kamuoyu ihtiyaçları ve beklentilerinin daha iyi karşılanacağı öngörülüyor.

6. Sürdürülebilirlik yaygınlaşıyor:

Sürdürülebilirlik projeleri ilk çıktığında, proje amaçları çoğunluk tarafından beğenilse de ekonomik, sosyal ve politik ajandayı etkileyebileceğine dair şüpheler vardı. Günümüzde ise hem özel sektör hem de sivil toplum tarafından benimsendi; tüketici, kullandığı altyapı hizmetlerinin iyi bir amaca hizmet etmesini istiyor. Kamuoyu baskısının ve denetiminin bu sene altyapı planlaması ve işletmesi alanında küresel bir etki yaratacağı düşünülüyor.

7. Kalkınma, bölünme kozunu oynuyor

2018, politik ayrılığın arttığı, toplumların kırılmaya başladığı, ticaret anlaşmalarının başarısızlığa uğradığı, ittifakların bozulduğu ve belirsizliğin hüküm sürdüğü bir sene oldu. Küresel anlaşmalar zorlaşıyor gibi görünse de çok uluslu ortaklıkların ve Küreselleşmenin ilerlemeye devam ettiği görülüyor. Bu yıl altyapı oyuncularının uzun zamanlı stratejilerini hem ilerleme odaklı hem de riskleri azaltacak şekilde modelleyeceği öngörülüyor, bu şekilde küresel altyapı oyuncuları da birbirine kenetlenecek.

8. Yeni teknolojiler için artan rekabet:

Günümüzün teknolojik ortamında fikirler bir coğrafyaya veya sektöre bağımlı değil. Örneğin, Avrupa ve batısında hem yenilenebilir kaynaklar hem de elektrikli araçlar için rekabet arttı. Üreticiler en iyi teknolojiyi yaratmak, şehirler ise teşvik edici bir ortam oluşturmak için çaba sarfediyor. Teknolojik değişim sayesinde, ortaya çıkan pazarlar bu rekabette olgun pazarların önüne geçebilir; bu yüzden de yeni teknolojilerin pazardaki rolü daha önemli hale gelecek.

9. Yeni 'kral' müşteri:

Altyapı planlamacıları ve sağlayıcıları, yeni teknolojilerin, müşterilerin altyapı hizmetleriyle ilişkisi üzerindeki etkileri nedeniyle rollerini gözden geçiriyorlar. Sanallaşan dünyada, tüketicilerin bilgi edinmeye ve teknolojik iletişime verdiği önem artıyor: Veriye erişim, artık fiziksel hizmetlere erişim kadar önemli bir faktör. Bu sene, tüketici beklentilerinin ve ihtiyaçlarının değiştiğini gören hükümetler, planlamacılar ve yatırımcılar stratejilerini bunlara göre şekillendirecek.

10. Karşılıklı bağımlılık yeni fırsatlar yaratıyor:

Altyapı planlaması günümüzde birçok faktöre bağlı olduğu için hem fırsat hem de risk artıyor. Tek bir alanda kapasite ve kabiliyet artırımı isteyen planlamacılar, amaçlarına ulaşmak için diğer alanları da kritik şekilde düşünmek durumunda. 2019’da hükümetlerin bu sebeple daha esnek ve fonksiyonel değişikler yapacağı düşünülüyor.