Sizi tanıyabilir miyiz? SAS’tan ve Türkiye’deki UFRS 9 projelerinizden bahseder misiniz?

SAS’a 17 yıl önce, Brüksel ING Bank’ta risk uzmanı olarak çalıştığım 15 yıllık bir kariyerin ardından katıldım.

SAS, yenilikçi analitik, risk yönetimi, iş zekâsı ve veri yönetimi yazılımı alanında dünya lideri olarak, müşterilerine ve iş ortaklarına, veriyi bilgiye dönüştürmeleri için güç ve ilham veriyor, verilerinizi daha iyi karar alma noktalarına taşımanıza yardımcı oluyor.

SAS olarak, Solvency II çözümümüzün 40’ın üzerinde, UFRS 9 çözümümüzün ise 100’ün üzerinde müşterisi var. Her geçen gün bu sayının giderek arttığını da söyleyebiliriz. Bu alanlarda sunduğumuz çözümler güvenilir, hızlı ve test edilmiş bir teknolojik platform üzerinde konumlandırılmış durumda.

Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde sigorta sektörünün karşılaşacağı temel zorluklar konusunda ne düşünüyorsunuz?

Sigorta sektörü, farklı ülkeler arasındaki muhasebe uygulamalarını uyumlu hale getirmek ve farklı sektörlerle karşılaştırılabilir bir standart (önce UFRS 4, ardından UFRS 17) ortaya koymak amacıyla uzun zaman harcadı.

Şimdi ise sektörün aktörleri yeni UFRS 17 kurallarını uygulamak için harekete geçiyor. Aktüerler, muhasebeciler ve bilgi teknolojileri birimleri bir araya gelerek, daha öncekinden çok daha fazla ayrıntılı veri, dipnot ve otomatik devamlılık içeren bu sürecin geliştirilmesi, sürdürülmesi ve işletilmesi için birlikte çalışıyor.

01.01.2020’deki paralel geçiş tarihine ve 01.01.2021’deki UFRS 17 düzenlemesinin başlangıç tarihine yetişme zorluğunu öngörerek, şirketler, UFRS 17 prensiplerini yorumlama konusunda yardıma gereksinim duyacaklarını belirtiyor. Çok azı kurulum ve özellikle sistemin sürdürülmesi için ellerinde yeterli kaynak olduğunu düşünüyor.

Peki, bu zorluklar arasında ilk 3’e hangilerini koyardınız?

  1. UFRS 17 prensiplerinin yorumlanması,
  2. Yeni hesaplama ve dipnotların oluşturulması için doğru çözümün satın alınması,
  3. Belirlenen zaman ve bütçeyi aşmadan işi sonlandırmak için yeterince kalifiye kaynak edinilmesi.

Bu zorlukların üstesinden gelme konusunda SAS ne sunuyor?

Bu ihtiyaçları karşılayabilmek için farklı müşteri yapılarına çok esnek bir biçimde uyum sağlayabilecek, oldukça bütüncül bir UFRS 17 çözümü geliştirdik. Bunu, Veri Tabanı Sistemleri (DWH olabilir), hayat ve hayat dışı için aktüeryal araçlar, muhasebe sistemleri gibi tipik mevcut araçlara bağlanabilecek gerçek bir uçtan uca çözüm olarak sağlamaktayız.

Peki, UFRS 17 için SAS’ın çözümü nedir?

SAS’ın UFRS 17 için çözümü; (önceden yapılandırılmış ve genişletilebilir) bir veri modeli, tanımlanmış 3 onay aşamalı bir iş akışı, otomatik veri kalitesi adımları, doğrudan sigorta ve reasürans sözleşmeleri için Genel Ölçüm (BBA veya GMM), Prim Tahsis (PAA) ve Değişken Ücret (VFA) yaklaşımlarına yönelik hesaplamalar, test bilançosu, hesap planına bağlantı ve yepyeni raporlar/dipnotlar oluşturulabilen bir yapıdan meydana gelmektedir.

Bulut üzerinden veya SaaS/RaaS olarak da kullanılabilme seçenekleri bulunmaktadır.

ufrs17de-uctan-uca-cozum

Çözümleri nasıl ürettiniz ve farklı muhasebe ilkeleri bulunan sigorta şirketleri için yeterince esnekler mi? Güncel yorumlamalar değişirse, gelecek yıllar içerisinde bir noktada hesaplamaları değiştirmek durumunda kalabiliriz.

Biz, Solvency II düzenlemesinden edindiğimiz deneyimlerle yola çıktık. Hesaplama hızımız ve sürekli değişen QRT raporlama gerekliliklerini seri biçimde takip edebilmemiz, müşterilerin beğenisini kazandı.

Mayıs 2017 tarihinden önce ilk prototip hazırdı ve büyük bir Avrupa (Reasürör) Sigorta şirketiyle imzaladığımız ilk sözleşmeyle aynı ana denk gelen Aralık 2017’deki ilk sürüme dek, işlevselliğini daha da geliştirip artırmak için geri bildirim almak amacıyla bu prototip, olası müşterilerimiz arasında yaygın biçimde kullanıldı.

Sektörün bazı konuları yorumlaması üzerine yeni bir fikir birliğine varması durumunda ortaya çıkacak olası değişikliklerin yol açacağı zorlukla başa çıkabilmek için tasarımımıza ilgili tüm esneklikleri kazandırmaya özen gösterdik. Ülkeler için farklı parametre değerleri belirleyebileceğimizi, veri modelini genişletmenin kolay olduğunu, girdi düzeylerine yönelik seçenekler bulunduğunu (iskontosuz veya iskontolu nakit akışı veya daha önceden hesaplanmış CSM veya bunların karışımı) öngördük.

UFRS 17’yi bütün farklı danışmanlardan ve teknoloji tedarikçilerinden dinledik. Teknoloji açısından SAS’ı pazarda farklı kılan ne?

Pazarda 3 ana aktör grubu görmekteyiz;

  1. CSM hesap sonuçlarının ortaya koyulmasına yönelik aktüeryal araç uzantıları,
  2. Yeni muhasebe gerekliliklerini çözebilen muhasebe çözümüne bağlı uzantılar,
  3. Mevcut altyapı parçalarınızı bir araya getirerek onlardan en iyi biçimde yararlanan SAS Çözümü gibi “Köprü Kurucular”.

Analitik konusunda lider olan, güçlü veri işleme yetilerine sahip SAS çözümü; özellikle kârlı segmentlere/ürünlere/iş kollarına yönelik derin kavrayış konusundaki mevcut analitik yetilerini artırmak üzere, bir sonraki adımda yeni platformdan yararlanmak isteyen şirketler için etkileyici bir seçenek sunuyor.

Hangi pazarlarda UFRS 17 projeleri için aktif olarak yönetim kurulunda yer alıyorsunuz?

2018 yılının 2'inci çeyreğinde, Avrupa’da, Kanada’da ve Asya’da (Hong Kong, Güney Kore vb.) pazarlar tam anlamıyla yükselişe geçti.

115 ülkedeki varlığıyla SAS, bu pazar evrimini takip edecek donanıma sahiptir.

Peki, SAS’ın bugüne kadar öğrendiği dersler neler?

Bizim en önem verdiğimiz konu müşterimizin bizleri 2020/2021’e dek ortak başarı kaydetmek üzere birlikte çalışılması tercih edilen bir iş ortağı olarak gördüğünden emin olmanızdır.
Hangi yapısal seçimleri yapmaları gerektiği konusunda onlara en iyi biçimde tavsiye verebilmek amacıyla müşteri konumundaki teknolojik ve işletme kaynaklı kısıtlamaları tanımaya zaman ayrılması gerekiyor.

Solvency II (SII) halihazırda Türkiye’de uygulanmıyor. Ancak ilerde yürürlüğe koymamız gerekirse SAS’taki UFRS 17 raporlaması SII raporlamasının yapılması için de yararlı olacak mı?

Veri modelinin bir kısmını paylaşan Solvency II çözümünün kullandığı verilerin birçoğu UFRS 17 ile aynı ancak tabii ki yatırım portföyüne (varlıklar) gerek duyuyor ve aynı veri öğe boyutuna sahip değil. Verilerin Başlangıç Tarihine göre sınıflandırılması gerekmiyor ve zarar edenleri ayırmak gerekmiyor. Dahası, aktüeryal araçların önceden tanımlanmış birçok senaryo için fazladan sonuç üretmesi gerekiyor.

Tabii ki muhasebe sisteminin eş zamanlı olarak UFRS 17 ve Solvency II muhasebe sonuçlarını tutmak amacıyla kullanılması da mümkün.

Türkiye pazarına nasıl bakıyorsunuz?

SAS Türkiye olarak, bankalardaki başarılı UFRS projelerimizi sigorta sektöründe de devam ettireceğimize inancımız tam. Bu alanda global tecrübe ve lokal yetkinlikleri bir araya getirip, sigorta sektöründeki müşterilerimize güvenilir ve hızlı projeler sunmayı hedefliyoruz.

UFRS 17 gibi bir regülasyonla ilk kez tanışacak Türkiye gibi ülkeler için belli başlı noktalara dikkat çekmekte fayda var.

Verinin yönetimi, esneklik, simülasyon, etki analizi, raporlama gibi IT perspektifiyle bakıldığında farklı alanlarda UFRS 17 gibi yetkin bir çözüme ihtiyaç duyulan bir süreçte; SAS, gelişmiş veri yönetimi, analitik ve risk yönetimi altyapısıyla sigorta firmalarına uçtan uca destek sağlayabilmektedir. Özellikle, UFRS 17 projesinde birden çok iç ve dış paydaşın koordine edilmesi gerekeceğini düşünüyoruz. Bu noktada, SAS yerel ve global kaynaklarıyla koordinasyonu en etkin şekilde sunabilecek yetkinliğe sahiptir.

Farklı senaryolar üzerine kurulu süreçleri tanımlama ve yürütme yetisini göz önünde bulundurmak gerekir. Kullanıcılar, varsayımları değiştirmenin gelir tablosu ve bilanço üzerindeki etkilerini doğrulamalılar.
UFRS 17’ye ek olarak sigorta sektöründe Solvency II dönüşümünün de önümüzdeki yıllarda gerçekleşeceği, analitiğin ve risk yönetiminin sigorta firmalarının süreçlerinin merkezinde konumlanacağı bir dönüşüm olmasını bekliyoruz. Bu dönüşümü altyapısal anlamda etkin olarak sağlayabilmenin yolu entegre bir veri yönetimi, risk yönetimi ve raporlama altyapısı sunmaktan geçecek.

SAS, bu bakış açısıyla sigorta firmalarına entegre bir çözüm sunmaktadır.

Bize ulaşın