Kurumsal Finansman Direktörü Burak Yıldırım ile Röportaj

Kurumsal Finansman Direktörü Burak Yıldırım'la Röportaj

Danışmanlık, Kurumsal Finansman Direktörü Burak Yıldırım ile Kariyer Üzerine Röportaj

Danışmanlık, Kurumsal Finansman Direktörü Burak Yıldırım ile Kariyer Üzerine Röportaj

Burak Yıldırım ile Röportaj

 1)KPMG çalışanlarını hatta “KPMG mezunlarını” gittikleri şirketlerde başarılı kılan faktörler nelerdir? KPMG’li olmak, çalışanlar için neden güçlü bir referans olma özelliği taşıyor?

İster KPMG de uzun bir kariyer düşlesinler ister bir sonraki adım için güçlü bir referans olarak görsünler, hemen hemen tüm KPMG’lilerin ortak noktası taşıdıkları KPMG‘li unvanı ile her zaman değer verilen ve tercih edilen bireyler olacaklarını bilmeleridir. Kariyerine KPMG dışında devam etmeye karar vermiş olan arkadaşlarımızın başarıları ve görev aldıkları yüksek pozisyonlar bu görüşün ne kadar doğru olduğunu bize gösteriyor. Dışarıda KPMG’nin güçlü bir marka imajı varsa, bunun önemli sebeplerinden biri aslında KPMG ile bağını hiçbir zaman koparmayan mezunlarımızın bizi başarıyla temsil etmesidir. 

Bu güçlü referansı ve beraberindeki özgüveni oluşturan etkenlerin başında KPMG’nin, işe başladıkları ilk günden itibaren çalışanlarına yoğun teknik ve sosyal beceri eğitimleri verilmesini sağlayarak onlara kazandırdığı güçlü altyapı geliyor. Birbirinden farklı projelerde alınan yüksek sorumluluk ve edinilen derinlemesine sektör bilgisi, ilerleyen yıllarla beraber yöneticilik tecrübesi ve geniş network ağı da eklenince KPMG mezunlarını pazarda çok güçlü hale getiriyor.

2)KPMG çalışanlarına nasıl bir kariyer ve kişisel gelişim olanağı vaad ediyor?

KPMG’de, özellikle ilk yıllarda, çalışanları bekleyen kariyer yolu önceden belirlenmiş diyebiliriz. Belirgin kariyer basamaklarının olması çalışanlara önlerini görmeleri ve kariyerlerini planlamaları açısından rahatlık sağlıyor. Tabi ki bu kariyer basamakları hem gösterilen performans hem de fırsatlara göre süre açısından değişkenlik gösterebilmektedir.  

KPMG’de kariyer planlaması her bir çalışanın yetkinlikleri, güçlü ve gelişime açık yönleri göz önüne alınarak yapılmaya özen gösterilmektedir. Yurtiçi ve yurtdışı eğitimler, performans analizleri, müdürlerinin yönlendirmeleri ile genç yönetici adaylarına daha yüksek farkındalık ve güçlü bir alt yapı sağlanması da departman yöneticilerinin öncelikleri arasında yer alır. 

Eğitim fırsatlarının yanı sıra gençlere kariyerlerinin ilk gününden itibaren görev aldıkları projelerde verilen yüksek sorumluluklar sayesinde çalışanlar erken dönemde inisiyatif kullanma fırsatı yakalarken, müşteri ile birebir iletişimde bulundukları için sosyal becerilerini de geliştirebilmektedir. 

Özellikle danışmanlık bölümlerindeki çalışanlarımıza projelerde genelde bir üst pozisyonun sorumluluk ve yetkilerini vererek onları kariyer yolunda daha hızlı hazırlamaya çalışıyoruz. Bu sayede ekip arkadaşlarımız kendilerini gösterme ve kendi yetkinliklerinin daha hızlı bir biçimde farkına varma olanağına sahip oluyor. Aslında kendi kariyerlerini kendileri belirliyorlar.

3)Çalışanların çok farklı sektör ve projede görev almasının en büyük avantajı nedir sizce?

Özellikle danışmanlık projelerinde üzerinde çalışılan her yeni görev çoğunlukla bir öncekinden farklı olup, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin belirli ihtiyaçlarını karşılama ve onlara yol gösterme amaçlı olduğu için her yeni projede yepyeni bir serüven başlıyor. Proje ekibi de söz konusu serüvenin kahramanları oluyor.

Göreviniz her ne kadar bağımsız görüş vermek ve belirli standartlara göre hesaplamalar yapmak olsa da gün sonunda müşterinin sorunlarını çözmek ve onları doğru yönlendirmek hizmetlerimizin önemli bir parçasıdır. Bu sebeple yaratıcı bakış açısı ve katma değerli çözümler sunabilmek büyük önem taşıyor.

4)KPMG bir işveren olarak nasıl bir çalışma ortamına sahip? Örneğin üst-ast ilişkileri nasıl bir ortamda gerçekleşiyor?

KPMG’nin dışarıdan bakıldığında rahat bir çalışma ortamına sahip olduğu (çalışma koşulları zaman zaman zorlayıcı olsa da J), çalışanların ayaklarının geri geri gitmediği şirketlerden biri olduğu zaten fazlasıyla bilinen bir husustur. Bunu sağlayan faktörlerin başında arkadaşça çalışma ortamının geldiğini söyleyebilirim. Çalışanların kendi ekiplerindeki çalışma arkadaşları ile olduğu kadar üst seviyedeki yöneticiler ile de rahatlıkla iletişim kurabilmesi, rekabet ve çatışma yerine işbirliği ve paylaşımın ön planda olduğu bir kurum kültürüne sahip olunması insanların işlerini severek yapmalarındaki en önemli etmenlerden birini oluşturuyor. 

Bu çalışma ortamı özellikle yeni mezun arkadaşlarımız için cezbedici olmakla beraber, aslında özellikle başka firmalarda iş deneyimi edinmiş ve farklı şirket kültürlerini görmüş arkadaşlar için daha önemli bir hal alıyor. Dolayısıyla deneyimli pozisyonlarda şirketimize katılan çalışanların KPMG’ye daha fazla bağlı olduklarını gözlemliyorum. 

İş hayatıma enerji sektöründe faaliyet gösteren bir holding firmasında başlamış biri olarak KPMG’deki arkadaş canlısı çalışma ortamının çalışanların performanslarına olan olumlu etkisini çok daha rahat görebiliyorum.

5)Türkiye’deki genç kuşağın işverenlerden en çok arzu ettiği fırsatların başında “uluslararası çalışma fırsatları” geliyor. KPMG, Türk çalışanlara bu yönde ne gibi olanaklar vaad ediyor? 

KPMG’nin çalışanlarına sağladığı önemli fırsatlardan birisini de şüphesiz ki kısa veya uzun-süreli yurtdışı değişim programına yani KPMG GO’ya katılma imkanı olarak tanımlayabilirim. Hemen hemen her departmandan farklı seviyedeki çalışanlar, KPMG yurtdışı ofislerinde proje bazlı veya belirli bir süre için çalışma imkanı yakalayabiliyor. Özellikle Danışmanlık bölümlerindeki global fırsatların son yıllarda istikrarlı olarak arttığını görebiliyoruz. Danışmanlık faaliyetlerimiz esnasında yurtdışı ofisleri ile iletişim halinde olmak ve güçlü bir network oluşturmak bilgi paylaşımı ve uluslararası proje fırsatlarının yakalanmasında büyük önem arz ediyor. 

Bunun dışında Danışmanlık bölümü olarak çalışanların ihtiyaçları ve departmanların hedefleri doğrultusunda yılda en az bir kere KPMG yurtdışı eğitimlerine katılabiliyoruz. Bu eğitimleri çalışanların teknik ve sosyal becerilerini geliştirmesinin yanında onlara farklı ülkeleri gezme, diğer ofislerden yeni insanlarla tanışma imkanı sağlaması açısından önemli bir motivasyon aracı olarak değerlendiriyorum. 

Ben de 2014 yılında KPMG Düsseldorf ofisinde 6 ay süresince KPMG GO programına katıldım. Teorik ve pratik bilgi birikimi ve proje çeşitliliği bakımından Avrupa’nın en güçlü KPMG üye şirketlerinden biri olan Almanya’da geçirdiğim bu sürecin kariyerimde bana önemli katkıları oldu.

6)Çok kısaca KPMG GO programı kapsamındaki Düsseldorf maceranızdan bahsedebilir misiniz? Altı ay boyunca Almanya’da neler yaptınız? Çalışma ortamı ve işleyişi anlamında Türkiye ofisine göre ne gibi farklılıklar gözlemlediniz?

KPMG Almanya Kurumsal Finansman ekibini güçlü kılan en önemli özellik, ekiplerin farklı alanlarda uzmanlaşmalarıdır. Kurumsal Finansman departmanı çatısı altında hem sektörel hem de teknik olarak farklı dallarda ihtisaslaşma imkanı bulunmaktadır. M&A (şirket birleşme ve satın almaları), PPA (satın alma fiyatının dağılımı), Modelleme ve Değerleme projelerini değişik ekipler üstlenirken çalışanlar ayrıca finans, enerji, gayrimenkul, otomotiv ve diğer sektörler olmak üzere farklı alanlarda uzmanlaşıyorlar. Bu şekilde projelerde ortaya çıkan ürün kalitesine paralel olarak müşteri memnuniyeti de maksimum seviyede oluyor. 

Düsseldorf ofiste bulunduğum altı aylık süreçte genellikle enerji, üretim ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren müşterilerin şirket değerlemesi ve satın alma fiyatının dağılımı (PPA) projelerinde görev aldım.

Bize ulaşın